İrtibatı Koparmayalım!
aklına koymak deyimi
(kendinin, birinin) (1) bir şeyi yapmaya kesin karar vermek. örnek: Aklıma koydum, bu yaz denize gideceğim. (2) bir şeyi yapmayı birinin kafasına sokmak, onu etkileyerek o işi yapacak hale getirmek, yapması için etkilemek. örnek: Böyle şeyleri çocuğun aklına koymak doğru değildir.
- derdini deşmek
- garantisi var
- merhabası olmak
- eski hayratı da berbat etmek
- damarına basmak
- baş kesmek
- bel bel bakmak
- yüze yüze kuyruğuna gelmek
- göz dikmek
- hayatını yaşamak
- kendinden paha biçmek
- delik büyük, yama küçük
- elinden düşürmemek
- cılkını çıkarmak
- dağ ayısı
- ant vermek
- bayramlık ağzını açtırmak
- ceza yazmak
- fütur getirmemek
- gölge düşmek
- eşeğin büyüğü ahırda kaldı
- tozu dumana katmak
- başı tutmak
- masrafı çekmek
- gavur eziyeti
- gönül rahatlığı
- zemzemle yıkanmış olmak
- gelirse hane hoş gelmezse daha hoş
- dili dönmemek
- cep harçlığı
- gözleri dönmek
- dermandan kesilmek
- göz kuyruğuyla bakmak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(kendinin, birinin) (1) bir şeyi yapmaya kesin karar vermek. örnek: Aklıma koydum, bu yaz denize gideceğim. (2) bir şeyi yapmayı birinin kafasına sokmak, onu etkileyerek o işi yapacak hale getirmek, yapması için etkilemek. örnek: Böyle şeyleri çocuğun aklına koymak doğru değildir.
(birinin) bir şey için bir kimseye alçalırcasına yalvarmak. örnek: O bir gün ayaklarıma kapanacak ama, bağışlamayacağım.
Kendisine yapılan kötülüklerin öcünü almak, cezasını sert karşılıklarla vermek.?Bunu, onun yanına bırakmayacağım.?
bu güç işten kurtulmak için herkes başının çaresine baksın, bakamayanlar ne olursa olsun.
(1) (birinin ya da kendinin) bir yerini acıtmak. örnek: Dişçi, çocuğun canını yakmıştı. (2) (birini) acı verecek biçimde cezalandırmak, örnek: Öğretmen, çoğunun canını yakmıştı, ama kimse değişmemişti. (3) (birini) çok büyük zarara uğratmak, örnek: Kuraklık, bu yıl çiftçinin canını yaktı.
(1) Saatin zembereği kurulmaz duruma gelmek. (2) Kendini tutamayarak uzun uzun gülmek.
al. okuldan başarısızlıkla ayrılmak ya da kovulmak. örnek: Okula gitti ama arka kapıdan mezun oldu.
(1) ağırlıkça fazla gelmek, daha ağır olmak. örnek: Kefenin o yanı ağır bastı. (2) ötekilerden daha etkili bir güç kullanarak istediğini yaptırmak. örnek: Adam ağır bastı, iş onda kaldı. (3) (bir şeyin) etkisi üstün gelmek, örnek: Yazarlığı ağır bastı, ressamlığı bıraktı.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.